Neden "Güzel Olmaya" Çalışmayı Bıraktım: Özgüven artırmak için bir şeyler

 


Büyürken, özelliklede lisedeyken, fiziksel görünüşüm konusunda her zaman çok güvensiz hissettim. Bulunduğum yerdeki en kısa kız olduğum için hep utanmışımdır, yüzüm yuvarlaktı ve Instagramda bulunan diğer kızlar gibi belirgin çene hatlarım yoktu. Burnumun çirkin olduğunu düşünürdüm, her zaman gülümsemekten nefret ettim, göğüslerim küçük olduğu için kendimi çocuk gibi hissettim, bacaklarım lisede odun gibi görünmeye başladı ve dürüst olmak gerekirse oldukça kötü bir histi.

 

Asla yeterince iyi, asla yeterince güzel olamadım ve benden başka herkesin “o" olduğunu hissettim. Geriye dönüp baktığımda, “güzel olmak" konusunda endişelenmek için çok zaman harcadım. Engel olamadım. Hiçbir şeyin tadını çıkaramadım çünkü kötü görüntüm günümü mahvetmeye yetti.

 

Aynaya bakmak zorunda kalmak, asla internetteki kızlar gibi olamayacağımın alaycı bir hatırlatıcısı gibiydi. Ne zaman güzel bir kız görsem kendime olan nefretim daha da arttı, çünkü ben “o” kadar güzel olamayacaktım. Açıkçası, hayatta çok şey kaçırdım çünkü görünüşüm için endişelendim.

 

Kadınları “en güzel” kız olmak için hiyerarşik bir mücadeleye yönlendiren ataerkil, tüketici ve photoshop kültürü ile ilgili üzgünüm ama hiç iyi konuşamam.

 

Daha sonradan, geleneksel olarak çekici olmayan niteliklerimin aslında kendimle ilgili en çok sevdiğim şeyler olduğunu keşfetmeye başladım. Dürüst olmak gerekirse, beyaz, uzun boylu, ince vücut, hokka burunlu, Avrupa merkezli anlatıdan sıkıldım. Artık günde 5 km koşmuyorum ve bacaklarımı inceltmek için sadece yulaf ezmesi yemiyorum. Gerçekçi olmayan kızları instagramda takip etmeyi ve kendimi en iyi versiyonuyla karşılaştırmayı bıraktım. Sadece yorucu değil, aynı zamanda gerçekçi değildi. Yani sonuçta güzellik farklıdır.

 

Kendimi seviyorum. Başka biri ne düşünüyor, ne yapıyor, beni ne gibi görüyor ya da benim hakkımda düşünüyor, pekte umurumda değil. Hayatımda ilk defa, güzelliğimi kimseye kanıtlamak zorunda olduğumu hissetmiyorum. Güzel olduğumu biliyorum ve kimsenin böyle düşünüp düşünmemesi umurumda değil.

 

Bu noktaya gelmenin kolay olduğunu söylemiyorum ya da bazen “kilo alıp almadığımı” görmek için hala belimi tutuyor, aynaya ve tartıya bakıyorum, ama kesinlikle artık kimsenin onayı veya doğrulaması için endişe etmiyorum.

 

Eğer birisi giydiklerimden hoşlanmıyorsa bana bakmasın, .irkin olduğumu düşünüyorsa instagramımı takip etmeyi bıraksın. Sevmediği bir şeyden hoşlandığım için beni yargılamak istiyorsa, yapsın. Bunların, benimle kesinlikle bir ilgisi yok.

 

Daha yeni sınıfımdan birkaç kişinin görüntüm ve hoşlandığım şeyler ile dalga geçtiğini öğrendim. 'Kanka üniversitedesin' dememek için zor tuttum kendimi. 

 

Kendinize olan güveniniz arttığında, doğru insanlar güzelliğinizi ve daha da önemlisi değerinizi görecekler -toplumların boktan standartları ne olursa olsun.-

 

Bu nedenle, insanların size olan bakışları için yaşamaktan sıkıldıysanız ve sizin olan eşsiz ve muhteşem kişiye güvenmek istiyorsanız, kendinizi kötülemeyi bırakmanız ve kendinizi göstermeye başlamanız için bir iki şey söyleyeceğim.

 

Değerlerinizi Değerlendirin

 

Özgüvensiz hissediyorsanız, gerçekten önemli bulduğunuz ve kendiniz hakkında sevdiğiniz her şeyin bir listesini yapın ve güvensizliğiniz yerine bunlara odaklanın. Hayatınızda gerçekten neyin önemli olduğunu belirledikten sonra, odağınız değişecek ve doğrulama gereksiniminiz ortadan kalkacaktır.

 

Başkalarının Onayı için Karar Vermeyi Bırakın

 

Basitçe söylemek gerekirse, herkesi s*ktir et. Başkalarının görüşlerinin zamanı ve yeri vardır, ancak önemli olmadıkları bir yer var ise o da hayatınızdır. Eğer birisi sizin hakkınızda karar vermeyi düşünüyorsa bu onların sorunu sizin değil.

 

Çok düşünmeyin

 

‘Bu biraz takma kafana ya’ gibi basit bir şey olarak gözükebilir ama öyle değil. Çünkü eğer suçluysam, bu aşırı düşünmekten kaynaklıdır. İlk içgüdümün doğru olduğunu anlayana kadar sürekli ve sık sık kendimden şüphe ediyordum.

 

Kendinizi bir dinleyin. Kimse neyi sevdiğini, hissettiğini, düşündüğünü ya da senden daha fazlasını istediğini bilmiyor. Kim olduğunuz veya ne istediğiniz konusunda kafanız karışmış hissediyorsanız, bunun nedeni büyük olasılıkla cevaplar için diğer insanlara bakmanızdır.

 

İçindeki kendine dönük ol. Kendi hayatınıza bakın ve içinizdeki tüm iyiliği ve mutluluğunuzu geliştirmek için neleri değiştirmeniz gerektiğini değerlendirin. Özgüven başkalarından değil, kendi çabalarımızdan gelir. Hayatınızı, seçimlerinizi ne kadar çok seviyorsanız ve hislerinize güveniyorsanız, güzelliğiniz hakkında ne hissettiğiniz de dahil olmak üzere yaşamın her alanına sahip olabilirsiniz.

 

Güzelliğimizin makyaja, kıyafetlere, takipçilere, kiloya veya diğer geçici faktörlere bağlı olmadığını fark ettiğimizde, kendimize aptalca şeyler söylememiz o kadar az olur.

 

Kendini sevmenin ilk adımı, hayatımızda yeterli olmadığımızı söyleyen alışkanlıkları değiştirmektir. Diğer kızların senin hakkında söylediklerine, erkeklerin ya da toplumların dar görüşüne bakılmaksızın kendin tarafından seviliyorsun. Harikasın. Yeterlisin ve güzelsin.

Yorumlar

  1. çok beğendiğim bir yazın oldu

    YanıtlaSil
  2. Okuyunca kendime bir güven geldi. Ayrıca üniversiteye gelmiş olmalarına rağmen böyle saçma davranan arkadaşların çooook saçma!! Nolur BÜYÜYÜN!!!! NOLUR!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Saygı çerçevesi içerisinde fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim :)

Popüler Yayınlar